Sunday 14 March 2010

hep sen gül

sen hep gül
avurtlarında yavru bir kuş taşıyan
annenin mahçubiyetiyle
gözlerinde çingeneler dolansın
evsizlere değen hor sözler bulansın
kan ve şekerle dolsun yanakların
hep sen gül
kardeşlerin ararken mızıkaları
sessizce üflerken nefeslerini
asma boynuna işkenceni bu gece
parlak bir broş tak onun yerine
göğsünde utansın karanlık
gece varsa, ay da var
yeter ki sen hep gül

15/03/2010

Friday 12 March 2010

bilgisayara methiye

öylece durmuş sana bakıyorum. ellerim teninde ince bir gezintide. ısınmışsın. yüzünde, gözlerinde kayboluyorum gecelerce ve günlerce. bir başkası yok, başka birşey yok. bütün dünyam sensin belki de. öylece durmuş beyaz yüzünü izliyorum. ellerim sıcak teninde sesler çıkartıyor, gözlerim arzuyla bir kıpırtı arıyor. heyecanlanıyorum, korkuyorum, histeri bu. geceleri, herkes uyuyunca sesini duyuyorum odamda. dokunuyorum, çırpınıp diniyorsun yine.