Thursday 15 December 2011

gregor samsa ve çeyrek yüzyıl'a geçmiş demek

bir çeyrek yüzyılı devirmek üzereyim. aynaya bakıyorum, kendime.. beyazlamaya başlamış saçlarıma ve göz çukurlarımın etrafındaki çizgilere.. tükeniyorum..


günlerdir kafamın içinde bir düşünce yankılanıyor. düşünce bütün düşüncelerimi yıkıp döküyor. bir çeperimden diğerine aksederken kah azalıyor, tam kısıldı derken, kah gürlüyor. hayat bana 'gregor samsa' diyor. 'gregor samsa! gregor samsa!' hayatımın kontrolünü elime almam gerektiğini söylüyor. iplerimi başka insanların eline kaptırmamam gerektiğini, vicdanımı kimseye kıstas sunmamam gerektiğini fısıldıyor samsa, düşüncelerime.

bir çıkış kapısı.. bir kaçış yolu.. bulmam gereken bir çözüm.. aceleye getirmeden düzenlenmesi gereken ve bir an önce uygulamaya koymam gereken bir plan..

etrafımdaki insanların, yakınımdaki dostların benden hiç beklemeyecekleri, belki de asla cesaret edemedikleri bir çare var. aslında hepsinin aklından geçen bir gerçek bu. yeni bir yol çizmek ve gerekirse geçmişi söküp atmak.

tanıyanlar az çok bilir ki radikal değişikliklerden asla kaçınmadım. algıladığım aile kavramıysa toplumdan çok farklı. toplumun dışına itilmeyi ve yalnız kalmayı göze alıyorum. hayatı ters yüz edip şekil verme gücü hepimizde var..

"biraz cesaret, perdeyi arala.."

Saturday 3 December 2011

başarı


hep başarılı olmamız istenir bizden. başarmak, başarılı olmak basit hayatlarımızın başlıca amaçlarındandır. okullarımızda başarılı olmalıyızdır. iş hayatında durmadan ilerlemeli, her zaman zirveye koşmalıyızdır. bitiş çizgisine ilk ulaşan olmak için jokeyini sırtından atmaya hazır birer yarış atı olduğumuzu düşünmemiz beklenir çoğu zaman.

hayat engelli koşu, biz de kasları yırtılana kadar koşan atletlerizdir. sınavlarda başarılı olmalıyız. insanlıktan çıkana kadar gelişmeliyiz. keyif almak ve huzurlu olmak için koşamazmışız gibi hep daha ileriye, durmadan, hiç durmadan..

başarılı bir fert olmalıyız. başarılı bir çalışan. başarısızlara yer yoktur. kaybedenler, dışlanmışlar, ucubeler en alt tabakayı oluştururlar. insan olmak, birey olmak ve ortalama bir hayata sahip olmak hiçkimseyi değerli kılmamaktadır. başarı bizleri saygın kılar. başarılarımız sadece bizim değil, parçası olduğumuz toplulukların da gurur kaynağıdır. karın doyurmasa da övünmek insanoğlu için başlı başına bir erektir.

bir hayat düşünün istiyorum. mecbur olduğunuz için değil, kendinize yetebildiğiniz için yaşadığınız bir hayat olsun. başarı belgelerinin, yüksek maaşların ve sınavların olmadığı tertemiz bir ömür. karnınızı doyurabildiğiniz ve bundan fazlasına ihtiyaç duymadığınız ortalama bir hayatınız olsun. aileniz, patronlarınız, aileniz sizden hep daha fazlasını istemesin. gözlerinizi açmanızdan kapamanıza kadar geçen sürede kendinize birkaç saati çok görmediğiniz bir gün. gereksiz dialogların olmadığı, on dakika susarak oturabildiğiniz güzel bir gün.

27 kasım 2011